Asporbet Üyelik Süreci Ve

Ekonomimiz, Avrupa ekonomisinin bir parçası olarak, daha istikrarlı bir hale gelecektir. “Müzakere Çerçeve Belgesi“ne negotiating framework göre müzakereler; sonucu önceden kestirilemeyen “ucu-açık“ open-ended bir süreç olarak görüldü.

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA KIBRIS SORUNU. KARDAK KRİZİ ÖZELİNDE TÜRK-YUNAN İLİŞKİLERİ.

asporbet Üyelik Süreci Ve

Akademik Bakış Dergisi Türkiye'nin AB Üyeliği Açısından Kıbrıs Sorunu. Teoriler Işığında Türk-Yunan İlişkilerinde Ege Sorunu. ÖZET Siyasi, kültürel, ekonomik vb. sebeplerden ötürü dünyada bölgeselleşme hareketleri geçmişten günümüze devam etmektedir. AB ülkelerinin bir şehri Brüksel başkent olarak belirlemesi, benimsediği ortak siyasi ve ekonomik politikalar, ortak bir bayrak ve tek para birimi olan Euro ile ülkeler arasındaki sınırlarının kısmen de olsa kaldırılması bu farklılıklara verilebilecek örneklerdir.

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler bu nedenlerden ötürü hala sorunlu bir şekilde devam etmektedir. Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri ve devam eden Türk — Yunan sorunları, Türk dış politikasının önem arz eden iki konusudur.

Bu bağlamda Yunanistan faktörünün Türkiye zen casino Ne Avrupa Birliği ilişkilerinde oynadığı rol incelenmiştir. Batılılaşma Soğuk Savaş sonrası dönemde gelişmeye başlayan Avrupa birliği, ilk adı ile Avrupa Ekonomik Topluluğu, ortak asporbet Üyelik Süreci Ve pazarı hedefleyerek siyasi bir bütünlük oluşturmayı hedefliyordu.

ve Maddelerine dayanıyordu. Dolayısıyla bu madde bir üçüncü ülke, devlet, devletler birliği veya uluslararası bir kuruluş ile karşılıklı olarak hak ve tarabet Güvenilebilir Mi veya ortak faaliyetleri öngören ortaklık amacı ile yapılabilecek anlaşmaları kapsıyordu.

O dönemde Türkiye ve Yunanistan arasında Avrupa pazarlarına benzeyen bir ticari ihraç söz konusuydu. Tereddüt etmeden siz de atlayacaksınız. Çünkü Yunanistan, Türkiye için dış politikada dikkate alınması gereken önemli bir rakipti. Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde kalıcı dostluğu, istikrarı ve işbirliğini engelleyen uyuşmazlıklar yaşanmıştır. Böylelikle Türkiye tarafından yapılmış olan dostluk girişimleri sonuçsuz kalmış ve bu tutum iki ülke arasında çeşitli krizlerin yaşanmasına sebep olmuştur.

Bu çalışmada Türk dış politikasında oldukça önemli bir yere sahip olan Avrupa Birliği ilişkileri ve bu ilişki sürecine etki eden bir faktör olarak Türk — Yunan ilişkileri ele alınarak iki ülke arasındaki uyuşmazlıklardan bahsedilmiştir.

AVRUPA BİRLİĞİ Temelleri II. Dünya Savaşı sonrası dönemlerde atılan Avrupa Birliği, büyük savaşlar karşısında yeniden aynı yıkımların yaşanmaması fikri ile ortaya çıkmıştır.

Bu temelin atılmasında Adolf Hitler etkili bir isim olmuştur. Savaşın hammaddeleri olan kömür ve çelik sektörünü güçlendirmek hedefi ile başlayıp uluslararası bir otorite ile Avrupa ülkelerini kontrol ederek bir barış ortamı sağlamayı amaçlamıştır.

Fransa, İtalya, Benelüks ülkeleri ve Batı Almanya arasında 25 Mart yılında imzalanan Roma Antlaşması ile üyelerinin ekonomik bütünleşmesini ve ortak bir refahı amaçlayan Avrupa Ekonomik Topluluğu oluşturuldu. Bu amaç doğrultusunda ortak bir para birimi oluşturularak, sermaye ve serbest dolaşım sağlanacaktı. Adalet Divanı, Avrupa Parlamentosu, Topluluk Komisyonu, Ekonomik ve Sosyal Komite, Bölgeler Komitesi ile Topluluk Konseyi Avrupa Ekonomik Topluluğunun temel organlarıdır.

TÜRKİYE — AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ Taraflar arasında malların serbest dolaşımını ve üçüncü ülkelere karşı ortak gümrük tarifelerinin uygulanmasını öngören Gümrük Birliği, Türkiye-AB ilişkilerinde önemlidir. Yeni üyelerin katılımıyla zamanla bu Birlik ekonomik, siyasi ve jeopolitik açıdan uluslararası sistemde güçlü bir aktör haline gelmiştir.

AB — Türkiye ilişkilerinin güçlendirilmesinin ülkedeki siyasi ve ekonomik reformların sürmesinin yanı sıra Yunanistan ile iyi ilişkilere sahip olunmasına ve Kıbrıs Sorununa çözüm bulunması amacıyla BM gözetimindeki müzakerelerin desteklenmesine bağlı olduğu vurgulanmıştır.

Karasuları Sorunu Lozan konferansları sırasında devletlerin denizdeki sınırları saptanırken 3 mil esasına göre hareket edilmiştir.

Ancak bu itirazlarına rağmen devletlere karasularını 12 deniz miline kadar arttırma hakkının verilmesi yeni bir sorunun başlangıcı olmuştur. Türkiye bu itirazlarını Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Konferansı boyunca da dile getirmiş ve sözleşmeye taraf olmamıştır. Maddesinin teamül super10bet Oyun Ayrıntıları bir hükmü olmaktadır.

Bu notada söz konusu ruhsatın kapladığı sahaların Yunan kıta sahanlığına girmesi nedeniyle bu arama ruhsatının geçersiz olduğunu bildirmiştir. Türk Hükümeti ise buna 27 Şubat tarihinde cevap vermiştir. Deklarasyonun 6. Böylece Ege kıta sahanlığı meselesine bir çözüm bulununcaya kadar, kıta sahanlığı konusundaki faaliyetlere bir moratoryum getirilmiştir. Hava Sahası Sorunu Yunanistan karasuları 6 mil olmasına rağmen ulusal hava sahasının 10 mil olduğunu iddia etmektedir.

Yunanistan bu ulusal düzenlemesini yılında havacılık bilgi yayını ile dünyaya ilan etmiş ve uyulmasını talep etmiştir. Dünyada bir benzeri olmayan, hiçbir uluslararası hukuk kuralı ile de bağdaşmayan bu 1 Chicago Sivil Havacılık Sözleşmesine göre; bir ülkenin hava sahası, ülkenin kara parçaları ile bunlara bitişik karasularının üzerindeki sahadır. Türkiye ise bu hattın değiştirilmesi için pek çok defa,yıllarında ICAO nezdinde girişimlerde bulunmuş, ancak bir sonuç alamamıştır.

Ancak Türkiye aynı hattın Türk — Yunan sınır gibi gösterilmesi hiçbir zaman kabul etmemiştir. Türkiye ve Yunanistan arasında gerçekleşen bu olaya ABD arabulucu olarak müdahale etmiştir.

ABD'nin ve Başkan Bill Clinton'ın olaya müdahalesi üzerine bir antlaşma sağlanmış ve sonucunda her iki devlet de askerlerini ve gemilerini bölgeden çekme kararı almıştır. Kıbrıs Sorunu ve tarihli Londra ve Zürih Anlaşmaları ile kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkler ve Rumlar arasında bir ortaklık anlaşmasına dayanmaktaydı.

Fakat Rumlar, Türkleri daima azınlık olarak görmüştür. Atatürk ve Venizelos döneminden sonraki süreçlerde iki ülke arasında farklı iki dış politika izlenmesi sonucu sorunların devam ettiği bir ilişki süreci yaşanmıştır. Bunun üzerine Türkiye Birlik ile siyasi ilişkilerini askıya aldığını açıklamıştır.

Ancak bu öneri ile Türleri Casino norabahis Mobil paragrafta bulunmayan iki konu daha vardır ki, bunlar çok önemlidir. Böylece bu ifadeler siyasi ölçütler haline getirilmiştir. Üyelik durumunda günümüzde içinde bulunduğumuz koşullara bakıldığında çok da gerçekçi bir hedef olarak durmamaktadır. Aynı zamanda Türkiye stratejik olarak da çok önemli bir konumdadır. İslam dünyası için de önemli bir figürdür.

Aynı zamanda Orta Doğu ve Orta Asya enerji bölgesinde de kilit konumda yer almaktadır. Ekonomik olarak bakıldığında ise, 80 milyonluk bir pazar olarak görülmektedir. Yunanistan da AB üyeliğini bu sorunların çözümünde koz olarak kullanmak istemektedir. Kıbrıs Meselesi, iki devlet arasındaki en önemli sorunlardan biri olmuştur. Fakat burada önemli bir nokta asporbet Üyelik Süreci Ve Kıbrıs Sorunu bulunmaktadır.

KAYNAKÇA Bilge, A. Büyük Düş - Türk Yunan Siyasi İlişkileri. Ankara: Yüzyıl Yayınları. European Parliament. tarih yok. eu adresinden alındı Karluk, S. Türkiye Ekonomisi Tarihsel Gelişim Yapısal ve Sosyal Değişim.

İstanbul: Beta Yayınları. Manisalı, E. Tüm sanayi ürünlerinde gümrük duvarlarını kaldırdı. Ortak Dış Ticaret Politikasına dahil oldu. Müzakere Süreci Türkiye’da Lüksemburg Zirvesi’nde “aday üye“ oldu. Daha sonra 3 Ekim yılında müzakerelerin resmen başlatılmasına karar verildi.

“Müzakere Çerçeve Belgesi“ne negotiating framework göre müzakereler; sonucu önceden kestirilemeyen “ucu-açık“ open-ended bir süreç olarak görüldü.

Bunda şüphesiz Fransa ve Almanya’nın tutumu çok etkin oldu. Bugün halen 35 Ana Başlık’ta müzakereler sürdürülmektedir. Müzakere tekniği ise şu şekildedir; Tarama Süreci: Öncelikle AB hukuku ve bu hukukun tümünü kapsayan müktesebat son derece dinamik bir yapıdır.

Sürekli yeni düzenlemelerle değişim kozmobet Vuruşları Yeterince İyi. Bundan dolayı başlangıç tarama sürecidir. Hükümetlerarası Konferans ile Kararı ile başlatılmaktadır.

AB müktesabatı ile aday ülkenin ulusal yasalarının ne ölçüde uyumlu olduğu saptanmaktadır. Bu çalışma teknik düzeyde bürokrat ve teknokratlar yapılmaktadır. Tarama süreci çok taraflı multilateral ve iki taraflı bilateral olmak üzere iki şekilde yürütülmektedir. Çok taraflı tarama, aday ülkelerin tüm AB müktesebatı ve ilgili müktesebat başlıkları hakkında bilgilendirilmesini amaçlamaktadır.

İki taraflı tarama prosedüründe ise AB Komisyonu, aday ülkenin uzmanları ile birlikte, AB müktesebatını her üye ülke için ayrı ele alarak, söz konusu ülkenin mevcut ulusal mevzuatının müktesebat ile ne ölçüde uyumlu olduğunun ve tamamlanması gereken eksikliklerin detaylı bir tespitini yapmaktadır. İki taraflı prosedürde tüm AB mevzuatı baştan sona incelenmemektedir. Sadece temel çerçeve çizilmek üzere inceleme yapılmaktadır.

Müzakere Pozisyonunun Hazırlanması: Aday ülke, AB’ye uyum sürecinde müktesabatını nasıl ve ne şekilde uyumlaştıracağını belirler. Kurumsal yapının genel şeklini belirler. Pozisyon Belgelerinin AB Dönem Başkanlığı’na Sunulması Aday ülke, her müktesebat başlığı için hazırladığı “pozisyon belgesi“ni AB Konseyi Dönem Başkanlığı’na sunar. Dönem Başkanlığı, pozisyon belgesini AB üyesi ülkelere ve AB Komisyonu’na asporbet Üyelik Süreci Ve.

Bu süreç ve işlem müzakerelerin seyri açısından son derece önemlidir. Müzakerelerin Açılması Aday ülkeler, AB müktesebatının tümünü yerine getirmekle yükümlüdür.

Bunu yapmamak gibi bir lüksü yoktur. Zira AB sadece eknomik bir entegrasyon değil, aynı zamanda siyasi birliğe giden suprarasyonalist uluslarüstü bir yapıdır. Bu yönüyle de aday ülke, AB Müktesebatı’nı Acquis Communautaire “müzakere etmez, yerine getirir“ demek daha doğru bir cümle olur. Müzakerelerin Tamamlanması Müzakereler, adı geçen başlıkta sağlanan ilerleme sonucu, o müktesebatın aktarılmasına ve uygulanmasına ilişkin somut ve kabul edilebilir bir plan oluşturulur.

Bu planın oluşması sonucu, Hükümetlerarası Konferansta oybirliği ile alınan karar neticesinde geçici olarak kapatılmaktadır. Herhangi bir müktesebat başlığına ilişkin müzakerenin geçici olarak kapatılması, tarafların bu başlıktaki müzakereleri tekrar açma hakkını saklı tutması anlamına gelmektedir.

Bunun başlıca nedeni, öncelikle, müzakerelerin en temel belirleyicisi olan “herşey üzerinde anlaşma sağlanmadığı sürece hiçbir şey üzerinde anlaşma sağlanmaması“ ilkesidir. Katılım Antlaşması’nın Onay Süreci Müzakerelerin tamamlanmasını takiben, ilgili https://mmixmasters.org/1-slots/girnecasino-ikayetlerin-oezuemue-33.php ülkenin AB’ye katılım şartlarını ortaya koyan Katılım Antlaşması hazırlanır ve tartışılarak son şekli verilir.

Daha sonra Antlaşma onaylanmak üzere Avrupa Parlamentosu AP ve AB Konseyi’ne sunulur. AB Parlamentosu toplam üye sayısının yarısından bir fazlasının oyuyla yani basit çoğunluk ile onay verir ve en son da Antlaşma, Konsey tarafından oybirliği ile kabul edilir. Müzakere Başlıkları ve Müzakelerde Son Durum 1-Malların serbest dolaşımı.

Bazı teorisyenlerin aksine, AB’nin dağılması mümkün değildir. AB bir “barış projesi“dir. Dünya Savaşı’na kadar sürekli birbirleriyle dini ve çıkar savaşları yaşayan Avrupa ilk kez, Yüzyılın ikinci yarısından itibaren uluslarüstü suprarasyonalist bir yapıda birleşmiştir.

Akademik dilde, ekonomik ve siyasi entegrasyon olarak tanımladığımız bu oluşum, küreselleşme içinde var olan en önemli bölgesel entegrasyondur. Şu kesindir ki bugün AB’yi yöneten Fransa ve Almanya liderleri, dünyanın aksının Doğu’ya kaydığını ve yükselen değer Türkiye ’nin varlığını görememekte, hatta kendilerinin dünyanın merkezinde olduklarını düşünmektedirler.

Merkel’in Ekim ’de yaptığı açıklama buna en güzel örnektir: Merkel, “ Türkiye ’nin AB Üyeliğine daima karşı çıktım. Erdoğan’da bunu biliyor. “ Dedi. Buna karşın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan Başbakan iken, Royters’e verdiği demeçte “beklemekten usandık“ demişti.

Hatta Türkiye son dönemde Şanghay İşbirliği Örgütü’ne girmek istediğini dahi dile getirmişti. Kısaca Türkiye ’de AB’siz yoluna devam edeceğinin sinyalini verdi. Oysa dünyadaki ekonomik ve siyasi sorunlar hızla yerelleşmekten çıkıp, küresel bir sorun haline dönüşmektedir. Bu durumu göremeyen AB’de maalesef vizyon sahibi, ileriyi gören liderler bulunmamaktadır.

AB’nin bugünkü hali, Osmanlı Devleti’nin gerileme dönemini andırıyor. Boşuna denmemiş; “Tarih tekerrürden ibarettir. “ Hal böyle olunca da AB- Türkiye ilişkileri heyecanını yitirmiş durumdadır. Hatta Türkiye “10 yıla kalmaz AB’ye tam üye oluruz“ diyordu. Ancak gelinen noktada 14 faslın ancak açılması, önümüzdeki 20 yıllık süreçte AB tam üyeliğinin bize ne kadar uzak olduğunu da gösteriyor.

Ayrıca Türk Halkı, AB konusunda hızla olumsuz düşünmeye asporbet Üyelik Süreci Ve. Gerek ekonomik alanda, gerekse uluslararası diplomasi arenasında son yıllarda gösterdiği başarılarla özgüvenini yeniden kazanmış olan Türk Halkı, “AB’nin bize ihtiyacı var“ demeye başlamıştır. Şimdilerde tam üyelik müzakereleri “ucu-açık“ open-ended devam etmektedir. Lakin son mülteci krizi, Rusya’nın Suriye ’de Esat’a destek vermek için IŞID hedeflerini vurması, Ukrayna kaynaklı AB Rusya krizi ve ambargosu, “global dünyanın yeni soğuk savaşını“ yeniden hortlatmıştır.

Sonuç olarak, kesin olan şudur. Avrupa’nın doğal genişlemesi süreci Türkiye ile tamamlanacaktır. Dolayısyla Avrupa Türkiye ’siz- Türkiye Avrupa’sız olamaz. AB Uzmanı Musa KARADEMÄ°R DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği AB Danışmanıdır. × Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Bu şartlar yerine asporbet Üyelik Süreci Ve ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Ä°çerik Kategorileri Haber Röportaj 84 Yorum Makale Alıntı Açılış Konuşması Raporlar 55 Dış Politika Bülteni TASAM Kurumsal 36 Konuşma 70 Asporbet Üyelik Süreci Ve 3 Demeç 0 Afrika Günlüğü Dünya Türk Forum Kurumsal 1.

En Çok Yazanlar 10 TASAM Makale Prof.

asporbet Üyelik Süreci Ve

Sema KALAYCIOĞLU Makale Süleyman ŞENSOY Makale Dr. Nejat TARAKCI, Jeopolitikçi ve Deniz Tarihçisi Makale Prof. Altan ÇETÄ°N 72 Makale Ufuk TEPEBAŞ 66 Makale Prof. Abdullah ÖZKAN 48 Makale Dr. Mustafa AŞULA 46 Makale Caner SANCAKTAR 45 Makale Dr.

Yasin ATLIOĞLU 39 Makale. Alanlar Kıtalar Aksiyon Ä°çerik Etkinlik Alanlar TASAM Afrika 77 TASAM Asya 98 TASAM Avrupa 23 TASAM Latin Amerika ve Karayip Bölgeler Aksiyon Ä°çerik Etkinlik 54 Alanlar TASAM Balkanlar 24 TASAM Orta Doğu 23 TASAM Karadeniz Kafkas 3 TASAM Akdeniz 4 Kimlikler Aksiyon Ä°çerik Etkinlik 78 Alanlar TASAM Ä°slam Dünyası 58 TASAM Türk Dünyası 20 TASAM Türkiye Aksiyon Ä°çerik Etkinlik 82 Alanlar TASAM Türkiye 82 Çok Okunanlar.

Güvenliğin Yeni Boyutları, NATO ve Türkiye. Irak’ın Geleceği Sempozyumu Gerçekleştirildi. Pandoranın Kutusu yada Parçalanmanın Yol Haritası? Malezya'daki Yatırım Olanakları ve Avantajları.

Son Eklenenler. Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Prof. Ä°lber Ortaylı ile Başlıyor. Türkiye - Filistin Stratejik Diyaloğu Düşünce Diplomasisi. “Güvenlikte Stratejik Dönüşüm” Sertifika Programı Başlıyor.

Türk - Arap Stratejik Diyaloğu Düşünce Diplomasisi: Yeni Dünya Yeni Ufuklar. Türk - Arap Stratejik Diyaloğu; Türkiye ve Arap ülkeleri arasında Stratejik Bağımlılık https://mmixmasters.org/3-slot-machine/rinosbet-bir-hukuk-firmas-m-28.php Güven Ä°nşası parametrelerini sağlıklı yönetme ve ortak bilinç oluşturulması yönünde akademik, sivil katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı 11 Kasım’da Türk Tarih Kurumu Şeref Üyesi Prof. Ä°lber ORTAYLI ve MSGE Yüksek Ä°stişare Kurulu Üyesi Prof. Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi “Güvenlikte Stratejik Dönüşüm“ başlıklı Sertifika Programı 11 Kasım’da başlıyor. Duayen ve uzman is Dünyada Ä°nsanlığın Onur Sesi BM Genel Sekreteri António Guterres.

Guterres’in 7 Ekim saldırılarının bir boşlukta değil Filistin halkını boğan 56 yıllık işgal ortamında meydana geldiğini söylemesi ve düzenli olarak Filistinlilerin topraklarına el konmasına, evlerinin yıkılmasına, yerlerinden edilmelerine işaret etmesi Ä°srail’in tepkisine neden oldu. Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Kayıtları Başladı. Ancak mevcut tablo, İsveç ve Finlandiya'ya vadedilen bu kucaklaşma ve karşılamayı yansıtmıyor.

Stoltenberg, belki de son yıllardaki en ağır diplomasi sınavını, Erdoğan'ı ikna etmeye ve vision Alan Adına Geçti bir çözüm bulmaya çalışarak verecek.

NATO Genel Sekreteri, "hızlı ve seri bir üyelik süreci" sözü verdiği iki İskandinav ülkesi ile "önemli bir NATO müttefiki" olarak nitelendirdiği Türkiye arasında uzlaşı sağlanması için çetin görüşmeler yürütecek. Ankara, yeni üyelerin kabulünü, NATO'nun kuzeye genişlemesini pek çok farklı aşamada engelleyebilir geciktirebilir.

Her iki aday ülkenin üyeliğe kabulü için tamamlanması gereken üyelik süreçleri, Türkiye'ye farklı aşamalarda süreci geciktirme, hatta engelleme imkanı tanıyor. Türkiye, ilk engelleme girişimini, İsveç ve Finlandiya'nın üyelik başvurularına ilişkin ilk değerlendirmenin yapılacağı Kuzey Atlantik Konseyi toplantısında yapma imkanına sahip. Ve Alman haber ajansı dpa 'nın haberine göre de bu adımı bugün attı. Ama bu sürecin burada durduğu, bittiği anlamına gelmiyor. Türkiye ile yürütülecek müzakereler sonucunda süreç yeniden ele alınabilir.

Bu aşamalarda Türk tarafı asporbet Üyelik Süreci Ve ve sürecin başlatılmasına ilişkin ön koşullarını gündeme taşıyabileceği gibi konunun gündeme alınmasını engellemeye de girişebilir. Farklı gerekçeler ortaya koyarak bu konuda nihai bir değerlendirme yapılmasının ertelenmesini de talep etmesi mümkün.

Türk tarafı, diğer müttefikleri ile birlikte asporbet Üyelik Süreci Ve aşamaya yeşil ışık yakıp paralel olarak itirazlarının giderilmesi için İsveç ve Finlandiya ile müzakereler de yürütebilir. Türkiye'nin de onayı ile Konsey'in yeşil ışık yakması durumunda NATO iki aday ülke ile üyelik müzakerelerini başlatacak.

Her iki ülkenin üyelik kriterlerini karşıladığı, yıllardır NATO'nun yakın partnerleri olduklarına dikkat çekilerek bu müzakerelerin bir gün gibi çok kısa bir sürede tamamlanabileceği belirtiliyor. Bir sonraki aşamada Stoltenberg ve ekibi, müzakere sonuçları ve aday ülkelerin taahhütleri konusunda müttefikleri bilgilendiriyor.

Eşzamanlı olarak aday ülkeler de bağlı kalmayı taahhüt ettikleri sorumluluk ve yükümlülüklere yer verdikleri mektupların altına imza atıyor. Hem NATO genel sekreterliğinin raporu hem aday ülke mektupları, Kuzey Atlantik Konseyi'nin değerlendirmesine sunuluyor.

"Bu veto Türkiye'nin ABD'ye baskısı"

Bu aşamada da Konsey, üyelik başvurularını gözden geçirerek üyelik protokollerinin imzalanmasına yeşil ışık yakılıp yakılmayacağını karara bağlıyor. Türkiye yine bu aşamada, paralel olarak yürüttüğü görüşmelerden istediği sonucu almadığı gerekçesiyle itiraz edebilir.

İtiraz olmaması durumunda ise aday ülkelerle katılım protokolleri imzalanıyor. Hatta, bir imza töreni de düzenlenebiliyor. Bu süreçte Türkiye'nin Finlandiya'nın üyelik protokolünü imzalayabileceği, üyeliğine sert eleştiriler yönelttiği İsveç'in protokolünü imzalamayabileceği de ortaya atılan iddialar arasında.

Ancak Türkiye, her iki adaya yeşil ışık yaksa da bir sonraki aşamada üyelikleri engelleyecek yeni adımlar atabilir. Onay aşaması olarak nitelendirilen bu aşama, ülkeden ülkeye fark ediyor. Kimi üye ülkelerde, protokollerin parlamentolarda onaylanması gerekiyor.